Dünyadaki her şey tırnaklarımda birikti
bir kez ona kadar saydım sonra sıkıldım
aldığım yere bıraktım çizgilerin çoğunu
gökyüzü hiçbir yere gitmiyor
bir daha olsa yine susarım
Şimdi kaç kuyu içiçe açıklarda kestirmek zor
1999’un küpeştesinde kırılmış gırnatanın bileziği miydi
yoksa başka bir nadanın küsküsü mü şu parlayanağıtlarda adı geçen limanların hepsi yakılmadıve sonsuz katlanabilen şarap etiketleri var
şarkıların içini görebileceğimiz yere kadar
yorgun sakarmekelerin sudaki son izleri
bir yere gitmenin çizgileri
ateş yerini yadırgamıyor artık
kesinlikle gırnatanın bileziği o parlayan şey
başka bir şey olma olasılığı yok bu konuklukta
çünkü çarmıh devrildiğinden beriyaraları boyayabilenlere duyulan sonsuz hınçla
doldu rafları sanat sevicilerinin
kırmızının mermerin ve yazının alacağı kalmadı
inanıyoruz ellerimizdeki tuza
yanlış sokaklardan indirilen kayıklara
bakılmayan evlerin kirecine
oysa uygundu yalnızlığa
şişmiş tahtaların arasından
bütün yarlardan rengini atan gözlerimize değen ışığı
Sakladık kumların terlemesinden
merhameti hatırlatan bir baladı
dünyadaki her şey tırnaklarımda birikti
kiri bir bilgi gibi ufalayıp
bir alışma şekli olarak
ne aldıysam yerden ve yüzünden
hepsini yerine koydum
sadece acı kaldı içimde
görünmesin diye üzerine çizdiğim şeyler genişliyor
gökyüzü hiçbir yere gitmiyor
bir daha olsa yine susarım
Sand Barges on the Rhone
Vincent Willem Van Gogh, 1888 Arles / Fransa
Yorum bırakın